Kolorektal adenom ve karsinomlarda mikrosatellit instabilitesinin immünohistokimyasal olarak değerlendirilmesi ve histopatolojik bulgularla karşılaştırılması
Özet
Sporadik kolorektal karsinom (KRK)'ların yaklaşık %15'i mikrosatellit instabilite (MSI) yolağıyla gelişir. Bu tümörlerde mismatch tamir mekanizmasında bozukluk vardır. Sporadik KRK'larda MSI durumu prognostik ve prediktif faktör olarak kabul edilmektedir. Mismatch tamir sisteminin gen ürünleri olan mismatch tamir proteinlerine karşı spesifik antikorlar geliştirilmesi sonucu, immünohistokimyasal olarak indirekt MSI tanısı verilebilmektedir. KRK'larda immünohistokimyasal olarak saptanan MLH1 ve MSH2 proteinlerinin ekspresyonları ile MSI durumu arasında yüksek düzeyde uyum saptanmıştır. Bu çalışmada kolorektal adenomların ve KRK'ların histopatolojik özellikleriyle birlikte MLH1, MSH2, Ki-67 ve p53 boyanma özellikleri değerlendirilmiştir. Çalışmamızda laboratuarımız arşivinden 20 adet tubuler adenom, 20 adet tubulovillöz adenom, 10 adet villöz adenom, 25 adet konvansiyonel adenokarsinom, 10 adet müsinöz komponentli adenokarsinom, 14 adet müsinöz adenokarsinom ve 3 adet taşlı yüzük hücreli karsinom olgusu olmak üzere toplamda 102 vaka seçildi. Olguların H&E boyalı lamları yeniden incelenerek en uygun parafin bloklar belirlendi. Bu dokularda MLH1, MSH2, p53 ve Ki-67 primer antikorları ile otomatik immünohistokimya cihazında boyama yapıldı. Tüm KRK vakalarının %25'inde MLH1 ile, %3,8'inde MSH2 ile negatif boyanma izlenmiştir. Adenokarsinom, NOS'lar (%4'ünde negatif boyanma) ile müsinöz adenokarsinomlar (%50'sinde negatif boyanma) karşılaştırıldıklarında, müsinöz adenokarsinomlar istatistiksel olarak anlamlı derece daha yüksek oranda MLH1 ile negatif boyanma göstermiştir. Adenokarsinom, NOS'lar ile taşlı yüzük hücreli karsinomlar (%66,7'sinde negatif boyanma) karşılaştırıldıklarında MLH1 ile negatif boyanmaları açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptadık. Adenokarsinom, NOS'lar ile müsinöz komponentli adenokarsinomlar arasında MLH1 ve MSH2 ile negatif boyanmaları açısından istatistiksel olarak anlamlı fark izlenmedi. Müsinöz komponentli adenokarsinomlar ile müsinöz adenokarsinomlar karşılaştırıldıklarında MLH1/MSH2 ile negatif boyanmaları açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. MLH1 negatif vakaların %30,8'i düşük dereceli iken %69,2'si yüksek IV dereceli idi. Histolojik derece ile MLH1 negatifliği arasında anlamlı istatistiksel ilişki saptandı. Çalışmamızda cinsiyet, yaş, tümörün sağ-sol kolon yerleşimli oluşu, tümörde lenfatik invazyon varlığı ve lenf nodu tutulumu, perinöral invazyon varlığı, nekroz varlığı, tümör nodulü varlığı ve p53 boyanması gibi faktörler ile MLH1 ve MSH2 negatif boyanması arasında anlamlı istatistiksel ilişki yoktu. Çalışmamızda MLH1 negatif boyanması ile tümörde intratümöral lenfositik yanıt ve Crohn benzeri yanıt varlığı arasında anlamlı istatistiksel ilişki ve pozitif korelasyon saptandı. Adenomatöz polipler %86 oranında 50 yaş üstünde saptandı. Poliplerde villöz özellikler arttıkça boyut artışı saptandı. Villöz adenomlar tubulovillöz ve tubuler adenomlardan, tubulovillöz adenomlar da tubuler adenomlardan daha büyük boyutlu idi. Sol kolonda yerleşen polipler sağ kolonda yerleşenlere oranla daha büyük boyutlu idi. Yüksek dereceli displaziye sahip poliplerin (ortalama çap 1,65 cm) düşük derecede displazi gösteren poliplerden (ortalama çap 0,76 cm) daha büyük boyutlu olduğu saptandı. Villöz adenomların tubulovillöz adenomlardan, tubulovillöz adenomların da tubuler adenomlardan daha yüksek displazi derecesine sahip olduğu gözlendi. Adenomlarda displazi derecesi ile p53 boyanması ve Ki-67 proliferasyon indeksi arasında pozitif korelasyon saptandı. MLH1 ve MSH2 ile tubuler, tubulovillöz ve villöz adenomların tamamında pozitif boyanma izlendi. Sonuç olarak, bu çalışmada, farklı boyut, lokalizasyon ve displaziye sahip tubuler, tubulovillöz ve villöz adenomların hiçbirinde MLH1 ve MSH2 negatif boyanma saptanmadı. Müsinöz adenokarsinomlar ve taşlı yüzük hücreli karsinomlar, adenokarsinom NOS'lardan daha yüksek oranda MLH1 ile negatif boyanma göstermiştir. Yüksek dereceli karsinomlarda MLH1 ile daha büyük oranda negatif boyanma izlenmiştir. Ayrıca MLH1 negatif boyanması ile intratümöral lenfositik yanıt ve Crohn benzeri yanıt arasında pozitif korelasyon gözlenmiştir. Approximately %15 of sporadic colorectal carcinomas (CRCs) develop along the microsatellite instability (MSI) pathway. These tumors have lost the mismatch repair function. Indirect microsatellite instability diagnosis can be made by immunohistochemistry for loss of mismatch repair proteins. A high level of consistency was found between the immunohistochemically detected expression of MLH1 and MSH2 proteins and MSI status determined by molecular means in the CRCs reported in the literature. In this study, MLH1, MSH2, Ki-67 and p53 immunostaining properties with histopathological features of colorectal adenomas and CRCs were evaluated. In this study, a total of 102 cases were selected from the archives of the pathology including 20 tubular adenomas, 20 tubulovillous adenomas, 10 villous adenomas, 25 adenocarcinomas, 10 adenocarcinomas with mucinous component, 14 mucinous adenocarcinomas and 3 signet ring cell carcinomas. The H&E stained slides of the cases were reviewed again and the most suitable paraffin blocks were identified. These tissues were stained for MLH1, MSH2, p53 and Ki-67 primer antibodies in an automated immunohistochemistry slide staining system. Negative staining was observed for MLH1 in 25% and MSH2 in 3.8% of all CRC cases. Compared with adenocarcinoma NOS, (negative staining in 4%) and mucinous adenocarcinomas (negative staining in 50%), mucinous adenocarcinomas showed a higher negative MLH1 staining, which was statistically significant. There was also a statistically significant difference between adenocarcinoma NOS, and signet ring cell carcinomas (negative staining in 66.7%) in terms of negative staining for MLH1. There was no statistically significant difference between adenocarcinoma NOS, and adenocarcinomas with mucinous component (30% and 20% negative staining, respectively) in terms of negative staining for MLH1 and MSH2. There was also no statistically significant difference in MLH1 and MSH2 negative staining between adenocarcinomas with mucinous component and mucinous adenocarcinomas. While 30.8% of MLH1 negative cases were low grade carcinomas, 69.2% were high grade. There was a statistically significant relationship between histological grade and MLH1 negativity. VI There was no statistical significance between MLH1/MSH2 staining and age, gender, tumor localization, p53 staining and histopathological findings such as lymphatic/lymph node invasion, tumor necrosis, and tumor nodule. We found a positive correlation between MLH1 negative staining and intratumoral lymphocytic response and Crohn-like response. 86% of patients with adenomatous polyps were found to be over 50 years of age. An increase in size was detected in polyps that were proportional to the villous features. Villous adenomas were larger than tubulovillous and tubular adenomas, which in turn, tubulovillous adenomas were larger than tubular adenomas. The polyps located in the left colon were larger than those located in the right colon. Polyps with a high degree of dysplasia (mean diameter 1.65 cm) were larger than those with low degree dysplasia (mean diameter 0.76 cm). Villous adenomas had higher dysplasia than tubulovillous adenomas, and tubulovillous adenomas had higher dysplasia than tubular adenomas. A positive correlation was found between the grade of dysplasia and p53 staining intensity and Ki-67 proliferation index. No negative staining was observed for MLH1 and MSH2in any of the tubular, tubulovillous and villous adenomas. In conclusion, no negative staining was evident for MLH1 and MSH2 in tubuler, tubulovillous and villous adenomas with different size, localization and dysplasia. Numerically, mucinous carcinomas and signed ring cell carcinomas showed higher negative staining for MLH1 than adenocarcinoma NOS. There was also a positive correlation between MLH1 negative staining and intratumoral lymphocytic response and Crohn-like response.