Diz eklem içi patolojilerinin değerlendirilmesinde klinik muayene, manyetik rezonans görüntüleme ve artroskopik bulguların karşılaştırılması
Özet
Diz eklem içi patolojisi düşünülerek artroskopik tedavi edilen 50 hastanın değerlendirildiği bu prospektif çalışmada hastaların fizik muayene bulguları ile 1,5 tesla manyetik rezonans görüntü sonuçları, altın standart kabul edilen artroskopi sonuçlarıyla karşılaştırıldı. Diz eklem içi patolojisi olarak; menisküs yırtıkları, bağ yaralanmaları, kondral hasarlanmalar, plika ve patellofemoral uyum değerlendirildi. Hastaların ağrı, takılma, kilitlenme, şişlik, boşluk hissi gibi şikayetleri kayıt altına alındı. Menisküs yırtıklarında fizik muayene testi olarak; Mc Murray, Apley ve Ege testleri uygulandı. Manyetik rezonans görüntüleme ile diz eklem içi görüntülendikten sonra görüntüler radyolog tarafından raporlandı. Cerrahi tedavi olarak artroskopik girişim uygulandı. Değerlendirmede, hasta şikayetlerinin bir kısmı duyarlılık, bir kısmı özgüllük yönünden zayıf kaldığından tek başlarına tanı koydurucu olamayacağı saptandı. Menisküs yırtıkları için uygulanan testler ise duyarlılıkları yüksek ancak özgüllükleri düşük kaldığından gerçek sağlamları saptama yönü zayıftı. Bu sebeple birden çok test yapılarak tanı değeri artırılmalıdır. Artroskopiye göre daha ucuz olan ve non-invaziv, non-iyonizan özellikleri ile özellikle menisküs ve bağ yaralanmalarında yüksek tanı gücüne sahip olan manyetik rezonans görüntülemeyle desteklenmelidir. Böylece menisküs ve çapraz bağ yaralanmalarında gereksiz artroskopik girişimler sonlanabilir. Ancak plika ya da kondral hasar düşünülen hastalarda manyetik rezonans görüntülemenin tanı gücü kısıtlı kaldığından devam eden şikayetlerin varlığında negatif manyetik rezonans görüntü bulgularına güvenerek artroskopik girişim geciktirilmemelidir. Ayrıca tek başına pozitif manyetik rezonans görüntü bulgusu varlığında hemen artroskopik girişim önermek te doğru değildir. By considering intra articular pathology, in this prospective study in which 50 patients were evaluated, physical examination findings of the patients and results of 1,5 tesla magnetic resonance images were compared with arthroscopy results considered as golden standards. As intra articular pathology, meniscus tears, ligament injuries, chondral lesions, plica and patellofemoral instability were also evaluated. Complaining of the patients such as pain, joint set confusion, deadlock, swelling and feeling of emptiness in joint sets were also recorded. As physical examination test in meniscus tears, Mc Murray, Apley and Ege tests were applied. By means of magnetic resonance imaging, first intra articular pathology was imaged and then it was reported by a radiologist. As surgical treatment, arthroscopic interference was applied. It was ascertained in evaluations that since some complaining of patients are sensitiveness, some others are weak with respect of specificity, and they were disqualified for diagnosticating individually. The tests applied for meniscus tears, as sensitiveness is high but specificity is low, it is not reliable to determine the healthy ones in fact. For this reason, it is required to apply more than one test to increase the value of diagnose. It has to be supported by magnetic resonance imaging with non-invasive and non-ionizing features, as it is less expensive compared with arthroscopy. In this manner, unneeded arthroscopic attempts in the injuries of meniscus and cruciate ligament may be ended up. Nevertheless arthroscopy should not be ignored in the patients thought to have plica or chondral damage when they have persistent complaining depending on the limited diagnostic features of findings of negative magnetic resonance obtained. Furthermore, it is not reasonable to suggest arthroscopy as soon as there is a finding of positive magnetic resonance individually as well.