The effect of acute normovolemic hemodilution on plasma fibrinogen level in coronary artery bypass grafting
Künye
Erdivanlı, B., Şen, A., Koyuncu, T., Ergene, Ş., Özdemir, A. & Tuğcugil, E. (2017). The effect of acute normovolemic hemodilution on plasma fibrinogen level in coronary artery bypass grafting. Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi, 25(1), 22-28. http://doi.org/10.5606/tgkdc.dergisi.2017.13205Özet
Background: This study aims to investigate the effect of acute normovolemic hemodilution on reduced plasma levels of fibrinogen. Methods: We retrospectively evaluated data of a total of 101 adult patients (68 males, 33 females; mean age 61±8 years; range 46 to 84 years) who underwent elective coronary artery bypass grafting surgery between January 2014 and December 2015. A comparison was made between patients who received acute normovolemic hemodilution (ANH group, n=49) and patients who did not (control group, n=52) matched by predictors of mortality and postoperative bleeding. Results: The mean decline in fibrinogen in ANH group (27.4±13.8%) was significantly lower, compared to the control group (43.7±9.5%, 95% CI: -21.4 to -11.3, p<0.0001). The mean decline in platelet count in ANH group (33.1±10.1) was similar to control group (35.6±8.9) (p=0.21). The whole blood was not re-transfused to 10 patients (20.4%) in ANH group at the end of surgery and preserved to be used in the intensive care unit. During intensive care unit stay, only eight patients (16.3%) in ANH group received allogeneic red blood cell, while 41 patients (78.8%) in the control group (p<0.0001). Only 14 patients (28.6%) in ANH group received allogeneic fresh frozen plasma, while all patients in the control group received (p<0.0001). No mortality was seen in either group. Conclusion: Acute normovolemic hemodilution may preserve plasma levels of fibrinogen and reduce the need for allogeneic transfusion of blood products in patients with adequate preoperative fibrinogen level. Amaç: Bu çalışmada, akut normovolemik hemodilüsyonun, fibrinojen düzeylerindeki düşüşe etkisi araştırıldı. Çalışma planı: Ocak 2014 - Aralık 2015 tarihleri arasında elektif koroner arter baypas greftleme yapılan toplam 101 erişkin hastanın (68 erkek, 33 kadın; ort. yaş 61±8 yıl; dağılım 46-84 yıl) verileri retrospektif olarak incelendi. Akut normovolemik hemodilüsyon uygulanan hastalar (ANH grubu, n=49) ile uygulanmayan hastalar (kontrol grubu, n=52), mortalite ve ameliyat sonrası kanama belirteçlerine göre eşleştirilerek karşılaştırıldı. Bulgular: Fibrinojen düzeyinde ortalama düşüş ANH grubunda (27.4±13.8%), kontrol grubuna kıyasla (43.7±9.5%) anlamlı düzeyde düşüktü (%95 GA: -21.4 ve -11.3, p<0.0001). Trombosit sayısında ortalama düşüş ANH grubunda (33.1±10.1), kontrol grubu ile (35.6±8.9) benzerdi (p=0.21). Cerrahi sonunda ANH grubunda 10 hastaya (%20.4) tam kan yeniden transfüze edilmedi ve yoğun bakım ünitesinde kullanılmak üzere saklandı. Yoğun bakım ünitesinde yatış sırasında, ANH grubunda sadece sekiz hastaya (%16.3) allojenik kırmızı kan hücre verilirken, kontrol grubunda 41 hastaya (%78.8) verildi (p<0.0001). ANH grubunda yalnızca 14 hastaya (%28.6) allojenik taze donmuş plazma verilirken, kontrol grubunda tüm hastalara verildi (p<0.0001). İki grupta da mortalite izlenmedi. Sonuç: Akut normovolemik hemodilüsyon, yeterli ameliyat öncesi fibrinojen düzeyine sahip hastalarda, plazma fibrinojen düzeylerini koruyabilir ve allojenik kan ürünü transfüzyonuna olan ihtiyacı azaltabilir.
Kaynak
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi DergisiCilt
25Sayı
1Bağlantı
https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpnMk5qVTVPUT09https://hdl.handle.net/11436/4939
http://doi.org/10.5606/tgkdc.dergisi.2017.13205