Limanı olan bir kasabadan liman kentine: Batum şehri (1830-1905)
Künye
Bay, A. (2016). Limanı olan bir kasabadan liman kentine: Batum şehri (1830-1905). Türkiyat Mecmuası, 26819, 61-80.Özet
Konumu ve sahip olduğu doğal limanı ile Karadeniz havzasının en önemli şehirlerinden biri olan Batum, Osmanlı idaresi altında uzun süre ikinci derecede bir şehir olarak kalmıştır. XIX. yüzyıla da Trabzon'un gölgesinde giren şehir, buharlı gemilerin seferlere başlaması, uluslararası transit ticaretin gelişmesi ve Rusya'nın güneye sarkması gibi sebeplerle önemini gittikçe artıran limanı sayesinde gelişmeye başlamış, bunun sonucu olarak da Osmanlı Devleti ile Rusya arasında büyük bir mücadeleye sahne olmuştur. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan Berlin Antlaşması ile Rus idaresine geçtikten sonra yapılan yeni yatırımlarla ticari potansiyelini gittikçe artıran liman, Batum şehrinin hızlıca gelişmesine yol açmıştır. Bu incelemede, Batum limanının ticari potansiyeli ele alınacak, bu çerçevede limanın gelişmesine bağlı olarak küçük bir kasabanın deniz ticaret merkezine dönüş serüveni ile geniş bir artalanın bu merkeze entegrasyon süreci incelenecektir. Being one of the most important cities with position and having a natural harbor in Black sea basin, Batumi had stayed a neglected town during the Ottoman administration. The city entered the 19th century in the shadow of Trabzon. Then the city began to develop thank to the growing its port by introducing of steamship in transportation, development of international trade routes and expansion of Russia's southward. In this study, commercial potential of Batumi port will be handed and in this context, the adventure of turning a commercial center of a small town depending on the development of the port and integration process of the hinterland to this center will be analyzed.