Sağlık çalışanlarında Nazal Metisiline dirençli Staphylococcus Aureus (MRSA) taşıyıcılığının araştırılması
Citation
Uzun Şahin, C. & Buruk, C.K. (2021). Sağlık Çalışanlarında Nazal Metisiline Dirençli Staphylococcus Aureus (MRSA) Taşıyıcılığının Araştırılması. Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 10(3), 435-443. https://doi.org/10.37989/gumussagbil.906615Abstract
Bu çalışma, sağlık çalışanlarında nazal metisiline
dirençli staphylococcus aureus (MRSA) taşıyıcılığının
araştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Araştırmada, bir eğitim araştırma hastanesinin farklı
kliniklerinde çalışan sağlık çalışanlarından nazal
sürüntü örnekleri alınmıştır (n=414). Sağlık
çalışanlarından alınan örnekler %5 koyun kanlı agara
azaltma yöntemi ile ekilmiş, kuşkulanılan
kolonilerden gram boyama yapılmıştır. S. aureus
suşlarını belirlemek için plazma koagülaz testi
yapılmış, metisilin direnci agar tarama yöntemiyle
belirlenmiştir. Metisilin direnci olan suşlarda
kromozomal kaset tipleri (SCCmec gen kompleksi)
polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemleriyle
araştırılmıştır. Ayrıca, doğrulamak amacıyla bu
izolatlarda PCR yöntemiyle mecA geni bakılmıştır.
Sürekli değişkenler ortalama±standart sapma ve
kategorik değişkenler sayı ve yüzde olarak ifade
edilmiştir. Kategorik değişkenler arasındaki
farklılıkların incelenmesinde ise Ki kare analizi
kullanılmıştır. Tüm analizlerde p<0,05 istatistiksel
olarak anlamlı kabul edilmiştir. Çalışmada 414 sağlık
çalışanının nazal sürüntü örneklerinden 34’ünde
(%8.2) S. Aureus ve bunların 11’inde (%32.3) MRSA
izole edildi. MRSA suşunun 7’si (%63.7) tip IV ve 1’i
(%9.1) tip I olarak saptandı. Diğer 3’ünde (%27.2)
MRSA suşu mecA geni pozitif olmasına karşın
mevcut SCCmec tipleri arasında sınıflandırılamadı.
Çalışma sonucunda, sağlık çalışanlarında MRSA
taşıyıcılığı oranları Türkiye verilerine benzerdir.
İzolatlarda baskın olarak SCCmec tip IV
saptanmasından dolayı hastanemizde MRSA
taşıyıcılığının daha çok toplum kökenli olduğu kanaati
oluşsa da bir katılımcı SCCmec tip I saptanması,
hastane kökenli suşların da bulunduğunu ve
yayılabileceğini göstermektedir. Bu veriler
doğrultusunda, taşıyıcı sağlık çalışanlarının
saptanması, eğitimi, kontrolü ve bunların daha az
hasta temasını gerektiren yerlerde istihdam edilmesi
göz önünde bulundurulması gereken önemli
yaklaşımlardır. This study aims to investigate nasal methicillinresistant Staphylococcus aureus (MRSA) carriage in
healthcare workers. For the study, nasal swab samples
were taken from healthcare workers working in
various clinics of a training and research hospital
(n=414). Samples from healthcare workers were
inoculated on 5% sheep blood agar with a reduction
method, and gram staining was performed on
suspected colonies. A plasma coagulase test was
performed to determine S. aureus strains, and
methicillin resistance was determined by the agar
screening method. Chromosomal cassette types
(SCCmec gene complex) in methicillin-resistant
strains were explored with polymerase chain reaction
(PCR) methods. Besides, the mecA gene was analyzed
by PCR method in these isolates for verification.
Continuous variables were presented as
mean±standard deviation and categorical variables as
numbers and percentages. Chi-square analysis was
used to examine the differences between categorical
variables. In all analyzes, p<0.05 was considered
statistically significant. S. Aureus was isolated in 34
(8.2%) of the nasal swab samples of 414 healthcare
workers, and MRSA was isolated in 11 (32.3%) of
them. 7 (63.7%) of the MRSA strain were the type IV,
and 1 (9.1%) was the type I. Although the other 3
(27.2%) had the mecA gene-positive, the MRSA
strain could not be classified among the existing
SCCmec types. The study revealed that the carriage
ratio of MRSA in our hospital health workers is
similar to general data in Turkey. Since SCCmec type
IV is predominantly detected in the isolates, it has
been concluded that MRSA carriage is mostly
community-acquired in our hospital, but the detection
of SCCmec type I in one employee also indicates the
possibility of the presence of hospital-acquired strains,
and their spread. In the light of these data, the
identification, training and control of carrier personnel
and their employment in units requiring less patient
contact will be beneficial approaches to consider.