Farklı vertikal yüz gelişimine sahip bireylerde maksiller-mandibular gelişimin incelenmesi
Künye
Eroz Dilaver, B.U., Sivrikaya Inan, A. & Tuna, E.A. (2021). Farklı Vertikal Yüz Gelişimine Sahip BireylerdeMaksiller-Mandibular Gelişimin İncelenmesi. Türkiye Klinikleri Diş Hekimliği Bilimleri Dergisi, 27(3), 413-419. http://doi.org/10.5336/dentalsci.2020-78151Özet
Amaç: Dengeli yüz gelişimi için maksiller ve mandibular büyüme uyum içerisinde olmalıdır. Bu çalışmada, bireylerin farklı vertikal
yüz büyüme paternleriyle çenelerinin transversal ve sagittal yöndeki gelişimlerinin ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Class I (n=15) (0<ANB<4); Class II (n=15) (4<ANB) ve Class III
(n=15) (ANB<0) iskeletsel ilişkiye sahip olan toplam 45 birey olarak çalışmaya dâhil edilmiştir. SNGoGn açısına göre bireyler 3 gruba ayrılarak incelenmiştir. Grup 1: Artmış yüz yüksekliği (n=15) (SNGoGn>32);
Grup 2: Normal yüz yüksekliği (n=15) (28<SNGoGn<32); Grup 3:
Azalmış yüz yüksekliği (n=15) (SNGoGn<28) olan bireylerden oluşmaktadır. Çalışmaya katılan hastaların yaş aralığı 10-15 yıl arasındadır.
Standart şartlarda hastalardan alınan lateral sefalometrik filmlerde 5 açısal ölçüm yapılmıştır. Hastaların ortodontik base modellerinden de boyutsal ölçüm yapılmıştır. Gruplar arası etkileşimde Anova, post hoc,
pearson korelasyon analizi uygulandı. Gruplar arası etkileşimde Anova,
post.hoc, pearson korelasyon analizi uygulandı. Bulgular: ANOVA testiyle gruplar arasında üst p1-p2 (üst 1. premolar fossaları arası transvers
uzaklık) uzaklık ölçümü (p<0,05) oranında; SNGoMe, FMA, NGoMe
açıları ve Jarabak oranı (p<0,01) düzeyinde anlamlı farklar bulunmuştur.
Farklı dik yön gruplarıyla FMA ve NGoMe açıları arasında (p<0,01) pozitif korelasyon bulunurken; Jarabak oranıyla bu açılar arasında (p<0,01)
istatistiksel olarak negatif korelasyon tespit edilmiştir. “Post hoc” Tukey
testiyle yapılan analizde uzun yüz paternine sahip grupta üst (p1-p2) (A),
üst (p1-p2) santral (C) boyutsal ölçümleri (p<0,05) oranında istatistiksel
olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. SNGoMe, NGoMe açılarında
ve Jarabak oranında tüm gruplarda istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0,05). Sonuç: Artmış dik yön yüz gelişimi olan
grupta transversal yönde üst çenede 1. premolarlar arası mesafede (A)
azalırken, maksiller molarlar arası mesafeye üst orta kesici dişlerin kontak noktasından indirilen ön uzunlukta (C) ise artmıştır The normal mandibular and maxillary
growth is essential for a balanced facial development. The aim of present study was to investigate the relationship between different vertical facial growth patterns and the transversal-sagittal development of
the jaws. Material and Methods: A total of 45 individuals with Class
I (n=15) (0<ANB<4); Class II (n=15) (4<ANB) and Class III (n=15)
(ANB<0) skeletal relationship were included in this study. Cases were
divided into 3 groups according to SN-GoGn angle. Group 1: High
angle (n=15) (SNGoGn>32), Group 2: Linear (n=15)
(28<SNGoGn<32), Group 3: Low angle 15 (n=15) (SNGoGn<28).
The ageof the cases ranged from 10 to 15 years. Material consisted of
cephalometric films and tracing model. Lineer measurements from
orthodontic models were done. Anova, post.hoc, pearson korelasyon
were used to analyzed intergroups relation. Anova, post.hoc, pearson
korelasyon were used to analyzed intergroups relation. Results: There
was a statistically significant difference between the groups in the p1-
p2 (p<0.05) and SNGoMe, FMA, NGoMe, Jarabak (p<0.01). FMA,
SNGoMe, NGoMe were statistically correlated with each other
(p<0.01) and Jarabak had a statistically negative correlation with these
angles (p<0.01). In the analysis performed by post hotch Tukey test,
it was seen that the difference in the upper p1-p2 (A), the upper p1-
p2 central dimensional measurements (C) was due to the high angle
group (p<0.05). SNGoMe, NGoMe angles and Jarabak ratio statistically significant differences were found in all the groups (p<0.05).
Conclusion: In increased vertical growth pattern, while the transversal distance between maxillar premolars (A) was decreasing; the perpendicular distance between midpoint of central incisors to A line
was increased.