تداخل الشفاهي والكتابي في الرواية التاريخية “رواية من التاريخ السري لنعمان عبد الحافظ لمحمد مستجاب نموذجًًا
Künye
Farrag, M. (2024). Tarihsel Romanda Yazılı ve Sözlü Dilin Etkileşimi: Muhammed Müstecâb’ın “Numan Abdü’l-Hâfız’ın Gizli Tarihi” Adlı Romanı Örneği. Şarkiyat Mecmuası, (44), 179-199. http://doi.org/10.26650/jos.1419380Özet
Roman ve tarih arasındaki ilişki çok yakındır. Her ikisi de hafıza unsuru gibi sabit
ortak noktalara dayanıyor. Olayları ve karakterleri anlatırken temel bir unsur
olarak anlatıma dayanıyor. Birçok yazar, tarihî romanın (hem biçimsel hem
konu olarak) içine, geçmişin olaylarını ve karakterlerini katarak, bunları kendi
romanlarına konu yapmışlardır. Alî Ahmed Bâkesîr, Corcî Zeydan, Alî el-Cârim ve
diğer birçok yazar, diğer roman türlerine nazaran tarihî romana yönelmişlerdir.
Bu tercihlerini; eğitim ve aydınlatma, Arap ve İslam medeniyetinin büyüklüğünü
vurgulama, tarihî sembolleri örnek alma çağrısı gibi birçok sebepten dolayı
yapmışlardır. Bu hedeflerin önemini vurgularken, son dönemde romanda tarihin
varlığı sadece geçmişi hatırlamak değil, aynı zamanda gerçeği ve günümüz
olaylarını maske olarak kullanmak olarak ortaya çıktı. Bu durum, Cemal el-Gitani’nin eserlerinde (Zeyni Bereket) ve
Muhammed Cibril’in (min evrâkı Ebû et-Tayyib el-Mütenebbî) eserlerinde görüldü. Muhammed Müstecâb, yazılarında tarih
ile hayal gücü arasında denge kurmaya çalıştı. Roman ve tarih arasındaki bu etkileşim üzerine, bu çalışma, Muhammed
Müstecâb’ın “Numan Abdülhâfız’in Gizli Tarihi” adlı edebi bir metni üzerinden uygulanan etkileşimleri keşfetmeye çalışmakta
ve yazarın eserde, sözlü ve yazılı anlatımı birleştirme, hayal gücü ve tarih tekniklerini nasıl kullandığını vurgulamaktadır.
Ayrıca, yazar, halk dilinin özelliklerine ve dilbilgisine dayanan bir dil kullanımını tercih etmiş ve bunu bilimsel dil ve
kurallarla karşılaştırmıştır